Prijevod od "je radni" na Turski

Prijevodi:

şu işyeri

Kako koristiti "je radni" u rečenici:

Tko odlučuje da je radni dan od 9 do 5, a ne od 11 do 4?
İş saatlerinin 11'den 4'e değil de 9'dan 5'e olduğuna kim karar verir?
MISLIM, ENGLEZ JE BAR RAZUMIO ŠTO JE RADNI ODNOS.
En azından İngiliz adam iş ilişkisinin ne olduğunu anladı.
Ovo je radni kamp za maloljetne delikvente.
Burası bir gençlik kampı ve burada görevlerini yerine getiren gençler var.
Miranda je radni dogovor sazvala pola sata ranije.
Miranda gözden geçirmeyi yarım saat öne almış ve o hep erken gelir.
Jer je radni dan, a ti si tu, a samo onda imate takav razgovor.
Çünkü iş gününde buradasın... ve siz ikiniz sadece bu zamanlarda bu şekilde konuşursunuz.
Zato jer je "Radni Stol" moj svijet, a ja neću dopustiti da vaš kaos uništi moj svijet.
Neden mi, Sam? Çünkü Vork Benç... benim dünyam. Ve dünyamın sizin saçmalıklarınız yüzünden yok olmasına izin vermeyeceğim.
Ne krivi se, bio je radni dan.
Kendini suçlama. Cenaze töreni hafta içiydi.
U redu, ali to je radni ručak.
Peki ama bir yandan çalışırım da.
Pa, ne mislimo da je radni stres ono što te muči.
Sizi etkileyenin iş stresi olduğunu düşünmüyoruz.
Znam da je radni dan, ali znaš, moglo bi biti zabavno izvesti ih van.
Okul akşamı biliyorum ama çocuklar için eğlenceli olurdu.
Uzeo ti je radni stol pa mu vračaš.
O seni masandan etti, sen de olayla bu şekilde başa çıkıyorsun.
Znaš da je radni dan, zar ne?
Bugünün iş günü olduğunu biliyorsun, değil mi?
A mi se vidimo sutra, a to je u ponedjeljak, što je radni dan.
Güzel bir Pazar günü neyse yarın görüşürüz o zaman yani bi iş günü olan Pazartesi günü.
Ona je radni kolega, u njegovoj školi.
Okuldaki meslektaşlarından biri. Hep kocama asılırdı.
Gemma, tu je radni sto samo nekoliko metara iza tebe.
Gemma, arkanda bir masa var. Bir kaç metre uzakta.
Počeo vam je radni sastanak još prije 20 minuta.
20 dakika önce herkesin durum değerlendirme toplantısında olması gerekiyordu.
Kad mi je radni dan, prijavim se, odem kući, odrijemam, karam se s dečkom, vratim se, obavim Bobbyja, vratim se kući i još se ne odjavim.
Günüm geldiğinde işe giriş kaydımı yaptırıp eve gidiyor uyuyor, erkek arkadaşımla bir takım şeyler yapıp geri gelip Bobby'i eğlendiriyor, tekrar eve gidiyor ve hâlâ işteymiş gibi gözüküyorum.
Fentanil pomiješan s oksikodonom učinio je radni dan zanimljivijim...
Oxycodonele harmanlanmış fentanly işte geçirdiği zamanı ilgi çekici yapıyordu.
To je radni zadatak, istrebljenje ljudi i potpuna prevlast vukodlaka.
Bir plan, insanlığı yok etme planı. Tamamen kurt adamların yönetiminde bir dünya.
Sve što nam treba je radni prostor.
İhtiyacımız olan tek şey çalışacak alan.
Pa, osim ako donio izjavu o predaji potpisanu od Hitlera i Hirohita, još uvijek je radni dan.
Hitler ve Hirohito'nun teslim sözleşmesini getirmediği sürece hala çalışma günündeyiz.
Jared, ovo je radni narod...tvoj narod.
Jared, bunlar çalışan gruptaki insanlar, senin insanların.
Ciklona ograda oko imovine je u dobroj formi, a tu je radni lokot na ulaznim vratima.
Buranın etrafı tel örgülerle çevrilmiş... ve ön kapıda bir kilit var.
Raj Amarasekara je radni glumac imenom Matthew Kantaria.
Raj Amarasekara aslında bir aktör. Gerçek adı Matthew Kantaria.
Budući da je radni dan,, a ja imam posla.
Çünkü iş günü ve yapacak işlerim var.
Uraditi Vikner je radni za njega i skočiti?
Atlayıp Vikner'ın işini kendin mi yapacaksın?
Ovo je radni logor, što znači naši radnici trebaju izvršavati stvarni posao.
Burası çalışma kampı, yani işçilerimiz muhtemelen biraz iş yapmalı.
S današnjom tehnologijom svaki odmor je radni odmor.
Teknolojiyle birlikte bu günlerde her tatilde çalışılıyor.
Jedina stvar kojoj se možete radovati nedjeljom je radni dan.
Pazar günü ise, önünüzde sadece iş haftası var.
1.2637209892273s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?